8 Ekim 2015 Perşembe

Sürüngenler

Yeryüzünde yaşayan omurgalı hayvan türlerinden biri de sürüngenlerdir. Sürüngenlerin hareket organları vücutlarının yan taraflarından çıkmıştır. Bazılarında hareket organı yoktur. Bu tür sürüngenler toprağa sürünerek hareket ederler. Bu yüzden çevremizde gördüğümüz kertenkele, yılan ve kaplumbağa gibi hayvanlara sürüngenler denir. Yurdumuzda yaşamayan timsahlar da bir sürüngen türüdür. Sürüngenlerden bazıları sadece karada, bazıları hem karada hem de suda yaşarlar. Sürüngenler, akciğerleriyle solunum yaparlar ve kutup bölgeleri dışında yeryüzünün her yerinde yaşarlar. Daha çok sıcak bölgelerde yaşarlar. Çünkü güneş ısısına ihtiyaçları vardır.

kaplumbaga
kaplumbağa

Sürüngenlerde temiz ve kirli kan, kalpte ya da kalpten çıktıktan hemen sonra birbirine karışır. Bu yüzden, vücuda dağılan kanda yeterince oksijen bulunmaz. Bunun sonucu olarak, sürüngenlerin hücrelerinde besinler yeterince yanmaz ve meydana gelen enerji, hayvanların ihtiyacına yetmez. Sürüngenlerin vücutlarını örten pullar, güneş ısısını emerek, hayvanların güneş enerjisinden yararlanmasını sağlar. Güneşli ve sıcak mevsimlerde sürüngenlerin daha canlı ve hareketli oluşlarının sebebi budur. Yeterince güneşli ve sıcak olmayan mevsimlerde, sürüngenlerin birçoğu kış uykusuna yatar.
   Kış mevsiminde yılan, kertenkele ve kaplumbağaların pek görünmemeleri bundandır.
  Sürüngenlerin bir kısmı otlarla, bir kısmı da küçük hayvanları ve böcekleri yiyerek beslenirler. Bazıları her iki türdeki besinleri de yerler.
   Kertenkeleler, sinek ve böcekleri yiyerek beslenirler. Kertenkelelerin ağızlarında, çene kenarlarında dizili küçük dişleri vardır. Dişler çiğnemek için değil, avlarını tutmak için kullanılır. Böcekleri çatallı, uzun ve yapışkan dilleriyle yakalayıp yutarlar. Kertenkelelerin çoğu başka hayvanların yumurtalarını da yerler.
   Yumurtayla beslenen bazı yılan türleri vardır. Yılanlar daha çok kurbağa, kuş ve küçük memeli hayvanları yiyerek beslenirler.
   Kaplumbağalar, genellikle ot yiyen hayvanlardır. Ancak suda yaşayanları balık, kurbağa ve başka hayvan etlerini de yerler. Kaplumbağaların dişleri yoktur. Ağızları çok keskin, boynuzsu bir maddeyle kaplıdır. Timsahlar, yavruyken böcekleri, büyüyünce balıkları ve başka sürüngenleri yiyerek beslenirler. Timsahların alt ve üst çenelerinde çok sayıda keskin, sivri dişleri vardır.
   Yılanların bazı türleri, çok büyük canlıları bile öldürecek kadar kuvvetli bir zehir taşır. Bu tür yılanların üst çenelerinde uzun ve sivri zehir dişleri bulunur. Bu dişler içindeki kanallar zehir bezine bağlıdır. Yılan avını ısırdığında, zehir bezlerindeki salgı bu kanaldan geçerek avın vücuduna girer ve onu zehirler.
   Kertenkelelerin, timsahların ve kaplumbağaların ön ve arkada, yana doğru açılan birer çift üyeleri vardır. Bu hayvanlar, gövdelerini yerden fazla kaldırmadan bu kısa üyelerle hareket ettirirler.


 
Yılan ve Kertenkele
   Timsah suda yüzerken üyelerini değil, uzun ve kuvvetli kuyruğunu kullanır. Su kaplumbağalarının ise ön ve arka üyeleri yassılaşıp genişlemiştir. Bunlarla su içinde kolayca hareket ederler.
   Yılanlarda hareket organı olan üyeler kaybolmuştur. Bu hayvanlar, gövdelerini dalgalandırarak ve karın pullarından yararlanarak hareket ederler.
   Sürüngenlerin hepsinin vücudu sert pullar ve levhalarla kaplıdır. Bunların renkleri, sürüngenlerin bulundukları ortama kolay görünmezler. Böylece, düşmanlarından da korunmuş olurlar.
   Kertenkele ve yılanların vücutları sert boynuzsu pullarla kaplıdır. Bu sert deri, hayvan büyürken zaman zaman değişir. Üstten atılan derinin altında yeni bir deri oluşur. Bu olaya gömlek değiştirme denir.
   Timsahların derisi çok kalındır. Sırtlarında çıkıntılı sert levhalar bulunur. Kaplumbağaların ise boynuzsu levhalardan oluşmuş sert bir kabukları vardır. Bu kabuğa bağa denir.
   Bazı kertenkeleler düşmanlarından kurtulmak için uzun ve hareketli kuyruklarını, gövdeye yakın bir yerden koparıp bırakırlar. Böylece düşmanlarını bir süre oyalayıp kaçabilirler. Kopan kuyruğun yerine daha sonra yenisi çıkar.
   Sürüngenler de kuşlar gibi dışarıya bıraktıkları yumurtalarla ürerler. Yumurtalarını kuşlar gibi karaya bırakırlar. Ancak sürüngenler soğukkanlı hayvanlar oldukları için, kuluçkaya yatmazlar ve yumurtadan çıkan yavrularıyla ilgilenmezler.
   Yumurtadan çıkan sürüngen yavruları renkleri dışında erişkinlere benzerler. Sürüngen yavrularının, erişkinleri tarafından korunmadıkları için düşmanları çoktur. Bu yavruların büyük bir bölümü diğer sürüngenlerle et yiyen memeliler ve kuşlar tarafından avlanıp yenir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder